HAYATIMI MAHVEDEN 8 SENE

**Bundan tam 8 sene önce ortaokul sınavlarına girilmiş başarı elde edilememiş belkide çoğu aile ferdi babaların sert tepkilerinden sadece birini bende yasamaya magruz kalmıştım sözlü olarak o yaz sürekli başarısızlığımı yüzüme vuruyor ve beni işe yaramayan bir insan olarak görmesini doğal karşılar hale geliyordum .

Burada isimlerini yazmayı hoş bulmadığım halde yazacağım arkadaşlarım la da tam da o yaz Sivas da hayatımda en güzel anılarımın ve en büyük hayal kırıklıklarımı yaşacağım bir lisede kayıt anında karşılaştım .

**Yaz ayı tam bir işkence haline gelmiş gideceğim lise Hakkı’nda sürekli teoriler üreten babam her teori üretmesinin ardından yüzündeki siniri adeta yüzüme yüzüme üflüyordu . Sadece Fenerbahçe’nin başarısız olduğu maç’lar sonrası sinirli olan babamı ilk kez o anda tanımıya başlıyordum ve tanıtan kişinin ben olması beni korkuya düşürüyordu.

Zaman azalıyor eylül ayının sonlarına doğru gideceğim lise Hakkı’nda Kararlar verilmeye başlıyordu ve benim o dönemler infaz olarak adlandırdığım haber akşam ev yemeği sonrası sakin geçen çay içme merasiminde bana söyleniyordu .
**Evet karar çıkmıştı ve yarın sabah erken kalkıp kayıt işlemlerinin yapılacağı haberini bana veren kişi babamın yüzünde hala aynı sertliğini devam ettiren öfke suratıma vurmaya devam ediyordu . Bu haber karşısında eski ortaokul arkadaşlarım ile birlikte hayalini kurduğumuz okulun çok aşağısı prestijde bir okula kayıt yaptırıyor olmam beni haliyle üzüyordu , yanı bir yandan da babamın öfkesi iyice kafamı bulandırıyordu . Aksam çaydan sonra uyuma çabalarım neticesini vermiş annemin ”hadi oğlum kalk ” lafı ile uyanmıştım babam çoktan kahvaltı masasına geçmişde bile elimi yüzümü yıkayıp masaya geçtim haliyle gergin olan masa annem ve ablamın çabaları ile biraz olsun yumuşama göstermeye başlamıştı .
**Kahvaltı bitmiş ve artık yola koyulma vakti gelmişti . Üstümü değiştirip kapıdan çıktım babam beni beklemeden evimizin aşağısındaki çay ocağında her sabah klasikleşen 3.çay keyfini yapıyordu . Çay ocağının içine girmeden babama işaret verdim gitmek için bunun sebebi içerideki başarılı olan çocuk sahiplerinin o maglum soruyu sormasını istemediğim içindi. Babam da anlamış olacak ki hemen kalkıp yanıma geldi ve arabaya binip yola koyulduk . Sessiz geçen 15 dakika kadar bir sürede ilk söz ”geldik” ile bölünmüş oldu . Arabadan inip liseyi biraz süzdükten sonra içeriye girdik kayıt işlemler bölümüne girdiğimizde beni çok şaşırtan ama ileriki hayatıma da imza atacak olan Yusuf isimli bir edebiyat öğretmeni ile babam tokalaşıyordu .
** Selamlaşma bittikten sonra oklar benim üstüme çevirilmişti ilk bakışta çok soğuk görünen Yusuf hoca ilk sözüyle çok Babacan olacağının sinyallerini vermişti bana . Birazcık sohbetten sonra tanıştığım hocam beni kayıt işlemlerini yapmak için odaya aldı ve işlemleri. Bitirdi ve o andan itibaren hayatımın geri sayımı başlamıştı , tabi ben bunların olacağını bilmeden babamın da sinirden arınmış yumuşak suratını görünce umutla hayata yeni bir sayfa açıyorsun oğlum bunu iyi değerlendir diyordum .
Kayıtlar bitince babam koyu sohbete başlamıştı müdür ve müdür yardımcısı ile bunda Yusuf hocanın da payı vardı elbette . Ben de sohbetten sıkıldığım için inceden inceye odadan çıkmayı başardım ve çıkışa doğru çıktım yaklaşık 4 saat içmediğim sigara ya muhtaçlığımdan olsa gerek hemen kendimi dışarı atma gayretim 5 tane sarmaş dolaş gülüp eğlenip okula girmeye çalışan öğrenci adayları tarafından yavaşladı …

Sigara bittikten sonra hızlı içmenin verdiği adrenalin le başım biraz döndü çok az saklandıktan sonra düz yürüyüp okula geri girdim . Babamın beklediği kayıt odasına yöneldim tam da o anda gene aynı grup kayıtlarını tamamlamış üzere diğer arkadaşlarını bekliyordu aralarında ki konuşmalar çok ilginçti birisi çok koyu şekilde Beşiktaş’ı savunan cümleler kuruyordu sanırım ortada koyu bir futbol muhabbeti dönmekteydi benim de çok ilgimi çeken bu konu ya duyduklarıma cevap vermemek için kendimi zor tuttum .
Babam içiriden çıktı ve hadi gidelim demesiyle okuldan ayrıldık .
**Dönüş yolunda araba da gelirken kinin aksine daha çok öğüt içeren cümleler kuruyordu babam . İçimden onaylamak istemediğim şeyler de olsa Tamm,haklısın,elimden geleni yapacagım gibi sözler çıkmaya başladı ağzımdan . Öğütler bittikten sonra söz Yusuf hocaya gelmişti babam onun iyi bir insan olduğundan bahsedip duruyordu nereden tanıştınız demeye kalmadan babam çok eskiden dedemin mesleği olan Hamamcılık yaptığı Zaman’larda ( lütfen kesecisi mi gibi espiriler yapmayın 🙂 ) ona yardım ederken sürekli gelip gittiğini ve oradan arkadaş olduklarını söyledi .
**Eve gittiğimizde annem yemeği hazırlamış vaziyette bizi bekliyordu yemek yazın geçen gergin ortamdan sonra ilk kez o güne kadar bu kadar neşeli geçmişti o gün 3 ay kadar süre sonra ilk kez rahat bir uyku çekmiştim fakat uyumadan önce aklımdaki sorular fazlaydı , beni nelerin beklediğimi düşündükten sonra uykuya dalmıştım .
Sabah başlayan ve yaklaşık 1 hafta süren bir okul hazırlık alışverişleri sonunda bitmiş ve okulun ilk günü gelip çatmıştı annemin hazırladığı kahvaltıyı yedikten sonra yola koyuldum . Aklımda çok fazla şey vardı beni beyin beklediği , sınıftaki arkadaşlar , öğretmenler ve lisenin Nasıl biryer olduğuna dair kafam ağır taşşşak olmuştu.

**Ve en sonunda beklenen an gelmiş okulun bahçesinden içeriye girmiştim direk gözüme çarpan insan Yusuf hoca olmuştu kırmızı Opel astra model arabasından iniyordu . İnmesi ile çevresine doluşan öğrenciler bir olmuştu elini öpüp reis diyerek bir takım saygı ve sevgi gösterisi yapıyorlardı .
Bu esnada yanımdan geçen öğrenciler sınıf listelerinin camlarda yapışık olduğunu söyleyince kantin camına doğru yol alıp sınıfımı izdihama rağmen öğrenebildim , evet sınıfım 9 -N idi . İstiklal marşından sonra bahçede boyalı olan her sınıfın kendine ait olduğunu belirtilen yerlere doğru gittim ve 9-N ye geldim ve karşımda,yanımda, arkamda ki bütün öğrenciler yeni lise arkadaşlarımdı .
**Müdür ve müdür yardımcısı yerleşimler bittikten sonra kulakların zarını patlatacak bozuk bir mikrofon ile konuşmalar yaptı müdür konuşmayı beklenen üzerine çok uzatmadan sözü müdür yardımcısına işte o anda aklımdan geçen inşallah buda kısa keser diye beklerken bir anda tüm öğrencileri daha doğrusu yeni öğrencileri buz kestirecek bir konuşma başladı . Kurallar dan bahsetti ve kurala uymayanların sonlarını kapsayan uzun bir konuşma yapıp sınıflarımıza gönderdi sonraki günlerde lakabının Boksör İsmail olduğunu öğrendiğiniz müdür yardımcısından çok çekeceğimiz belliydi .

Artık sınıflara doğru gitmeye başladık . Sınıfa girer girmez arka sıra merakımdan hemen arkalarda biryere geçtim oturdum,sınıf dolmaya başladı ve hemen hemen sırada gördüğüm herkes sınıfa gelmişti . Kimse birbirini tanımıyordu sınıfta taki birini gözüm çıkarana dek evet o kayıt gününde sıkıntı yaşacağım ve ilerde ağır Panpam olacak Tolga . Ben içimden acaba selam versem mi diye düşünürken o hiç iplemez şekilde bir yer buldu ve oturdu . Bir an kimse anlamamış olsada içimde bir göt olmuşluk hissiyatı oluştu. Sınıfta 4 erkek 24 kız öğrenci vardı içimde cennete düştük diye geçirdim . Daha sonra belli etmemek adına içimdekileri hemen önüne baktım ve hocayı beklemeye başladık acaba ilk lise öğretmenim kim olacaktı ?

** Kısa bir Aranın ardından ilk lise öğretmenimle tanışmış oldum ismi nimet kimya dersine girecekmiş çok huysuz birşeye benziyordu ilk görüşte fakat konuşmasıyla bir rahatlama kapladı içimi . Tanışma ile geçen 6 ders sonunda kayda değer toplam 3 öğretmenle tanıştım birisi fizik öğretmeni Yeşim diğeri Coğrafya öğretmeni Sıfırcı Kenan diğeri ise biyoloji dersine girecek olan Diva Bülent az çık tanışarak geçen derslerde herkes isimlerini söyledi geldikleri yerleri vs. Bende dinlemeye geçtim sıra bana geldiğinde ise heyecanlanmadım değil ama bu heyecanların ne kadar masum tatlı olduğunu şu an düşününce bir garip duygu kaplıyor bedenimi

Az çok isimleri aklımda tutmaya çalıştım ve özellikle erkek öğrencilerin azlığından olsa gerek hepsinin ismini aklıma yazdım ve teneffüste ilk tanışmamız çokta iyi gitmeyen Tolga ilke tanışmaya karar verdim . Kendimi tanıttım ve ilk olaydan söze girip kusura bakma tarzı sözcüklerden girip muhabbet açmaya çalıştım . İşte o anda ikinci göt olduğum an oldu ama bu sefer bunu fark eden biri daha vardı tolga o ilk tanışmayı hatırlamadığını söyledi .

** Bende çok üstelemeden tekrar kendimi tanıttım tekrar ve kantinden istediği birşey olup olmadığını sordum baktım gene iplemez tavırlar var ayrıldım oradan . Kantine gittim giderken kendimi vücut Çalımı ile herkesi şok eden sabrı reyiz gibi hissetim .
Kantine gittim bir su aldım içe içe koridorlarda gezmeye başladım bizim sınıfın kızları baktım hemen kaynaşmışlar sohbetler başlamış bende geçtim koridordun köşesine dikildim Zaman geçirirken yanıma gelen Arife bana ismimi sordu ??? Bir anda ne olduğunu anlamadım tedirgin oldum benimle neden tanışmak istiyor acaba diye düşündüm basit bir ismimi sorması beni beden böyle saçma bir hale getirdi diye düşünürken , çok mu zor yerden Sordum diyerek gülümsedi bana bende bozuntuya vermeden ben saydek memnun oldum senin adın ne diye sorup saçma sapan bir tanışma ile tanışmış olduk .
2 dakika sonra Zil çaldı ve sınıfa giderken de az da olsa kendinden bahsetti Konuşkan biriydi yada ben öyle anlamıştım .
**Sınıf da birini tanıyordum artık en azından az da olsa samimi olmasada sohpet edecek biri vardı ama ben Tolga dan yediğim 2 ayardan sonra iyice moralim bozulmuştu sanki sevgilim olacaktı neydi bu tripler ?
Okulun ilk günü rölanti şekilde bitmiş oldu çıkışta Arife evin nerede diye sordu söyledim aynı yere doğru gideceğiz istersen birlikte gidelim dedi bende kabul ettim başladık yürümeye biz yürürken Tolga ve diğer kayıtta gördüğümden 2 fazl kişi olarak 7 kişi grup halinde okulun arka tarafından gidiyorlardı . Biz önden çıktık yürüdük onun evi benim evime yürüme mesafesi olarak yaklaşık 20 dakika uzaklıktaydı onun evine gelene kadar birçok sorular sordu cevapladım aklıma soru gelmesede ayıp olmasın diye onun sorduğu soruları ona sordum . Genel anlamda lise umarım iyi geçer tarzında dileklerde bulundu bende karşılık olsak inşallah dedim tüm isteklerine . Evine gelince yarın görüşürüz dedi görüşürüz dedim ve eve doğru gitmeye devam ettim .

**Eve gittim gene babam karşıladı sanki çok anormal birşeymiş gibi ilk günümü sordu anlattım Oda farklı birşey olmadığını anladı ve iyi ballım deri televizyon karşısındaki yerine kuruldu . Bende annemle sohbetten sonra birşeyler atıştırıp odama geçtim . O Zaman’lar tutmaya başladığım günlüğü karalayarak Zaman geçirip yarında erken uyanmanın verdiği rahatsızlıktan uyumaya geçtim . Sabah gene aynı olağan şekilde kahvaltı sonrası okula doğru yürümeye başladım. Sivas’ta Kı iklimi söylemeye gerek varım bilmiyorum ama hangi ay olursa olsun sabah erken saatlerde içi titretecek bir soğuk hissedersiniz o soğukta sigaramı çıkardım içe içe gittim soğuk dan gelen extra duman la inanılmaz zevkli oluyordu o Zaman’lar yollar ise bomboş sadece öğrenciler be işe giden bazı insanlar oldu tüm 4 sene yürüdüğüm yollarda . Okula gittim sınıfa geçmeden önce bir çay içip öyle gideyim dedim çay içtim kantinde kalabalık değildi fazla çayın bitmesine yakın zaman da kantine Tolga ve 4 arkadaşı birlikte girdiler bende sınıfa doğru yöneldim yanımdan geçerken selam verir şekilde kafasını eğdi bende aynı şekilde cevap verdim . Yeni bir arkadaş edinecektim sanırım, sınıfa geçtim Arife merhaba günaydın dedi bende karşılık verdim , dersin ne olduğunu bildiğim halde sırf sohpet olsun diye ders neydi diye sordum coğrafya dedi neyse umarım derse başlamaz dedim gülerek .

**Ders başladı sıfırcı başladı kafa ağrıtmaya o günler ilk ve son kez olmak üzere ders dinleme ve not alma alışkanlıklarımı sergiliyordum , ders tüm sıkıcılığı ile devam ettim ve son dakikalarda hocanın dersi kesmesi ile rahatladı sınıf. Teneffüs zili çalınca herkes çok şükür diyerek çıktı ben yerimde kaldım nede olsa neredeyse kimseyi tanımıyordum . O sırada Arif’e sınıfın en uzun boylu ve iyi bir fiziğe sahip kızı ile yanıma geldi buda Büşra diyerek zoraki bir tanışma oluşturdu , bende icabet edip bu davete kendimi tanıttım hadi kantine gidelim diyerek sınıftan çıkma bahanesi oluşturdum . Birer çay alıp beni bekledikleri masaya gittim o Sırada Arif’e cebinden yasak olan cep telefonunu çıkarttı ve çalan telefonunu açıp kantindeyiz gel sesi kapattı. Kim diye sormak istedim fakat hem meraklı görünmemek hemde zaten biraz sonra kantine geldiğinde kimle konuştuğunu öğreneceğim için sormadım.

** Biraz bekledikten sonra teneffüsün son 3 dakikası kala masaya bir kız oturuverdi bir anda ilk bakışta bu kim Lan diye geçirdim , Arif’e de bu aklımdaki soruyu anlamış olacak ki hemen tanıştırdı saydek bu benim kardeşim Ayten oda lise ye yeni başladı başka bir şubede dedi . Ben biraz dondum kızın bir gülümsemesi var anlatamam amkk neyse ki hemen çözülüp memnun oldum deyip elini tuttum biran göz göze geldik o sırada tennüffüsün bittiğini söyleyen zil bir anda ortamı bozdu sınıflara doğru çıktık Ayten bizden bir alt katta idi onu bırakıp sınıfa girdik ders matematik aynı Zaman da sınıf öğretmenimiz olan Hüseyin hocanın dersiydi .
** Sınıfa geldi ilk kez derse giriyordu kendini tanıttı bizi tanıdı ve öncelikle bir sınıf Başkan’ı olması gerektiğini söyledi . Hiç oralı olmadım aday varım diye sordu bir baktım 3 4 kişi aday , adaylardan biri gözüme çok aşina olan Tolga oylama yapılmaya başladı tahtaya çıkan adaylar arkası dönük vaziyette beklerken hoca isimleri söyledikçe el kaldırıyorduk en çok el Tolgay’a çıktı sınıfta bu el kaldıranlardan biri de bendim ikinci en çok el kalkan Furkan ise yardımcı oldu ve oylama bitti Tolga Başkan olmuştu sanki Başbakanlık seçimiydi oldum olası anlamadığım bu saçma işlem bittikten sonra Tolga ile göz göze geldik hayırlı olsun dedim sağol dedi yerine oturdu bu bahane ile Furkan La da tanışmış oldum baya bir tanıdığım olmaya başlamıştı sınıfta .

**Gene günün son dersine gelmiştik hemen hemen aynı geçiyordu günler fakat akılda tek farklı ve ilgi çeken olayı benim için Ayten olmuştu ister istemez kafam takılı kaldı sevgi desen değil ilk görüşte aşk dedikleri olay değil ama eve gidene kadar aynı karın Ağrı’sı ile eve vardım hatta aklımda keşke arifeyi bekleseydin saydek belki Ayten’de gelir beraber giderdik diye geçirmedim değil . Eve vardım her zaman ki gibi öğlenleri benden önce eve varan devlet işçisi dsi de çalışan babam gene aynı sorular ile boğuştuktan sonra odama çekilip internetten haberlerdi saçma salak dönemin YouTube fenomeni videoları ile Zaman öldürdüm akşam yemeğine kadar çıkmadım odadan akşam yemeğini yedikten sonra uyku bastırdı ve günü Ayten’i düşünerek sonlandırdım. Sabah annem den önce uyanıp hazırlığımı yaptım evden her zamankinden önce çıktım ve Arif’e nin evinin önünde beklemeye başladım smacım çaktırmadan belli etmeden çıktıklarını görünce karşılaştık izlememi verip okula beraber gitmek o sırada da Ayten ile muhabbet etmek istememdi.

** Ve soğuk havada beklediğime değmiş Arif’e ve Ayten dışarı çıkmıştı bende hemen hareketlenip arkalarından günaydın diyerek istediğim izlenimi yaratmıştım . Arif’e günaydın diyerek karşılık verdi daha sonra Ayten de kafa sallayarak günaydın demeye getirmişti. Havanın soğukluğu Ayten’le aramdaki soğukluk kadar etkilememişti beni sanki sevgiliydik de trip atıyor gibi hissettim daha sonra moralimin bozulduğunu anladığımda saçmalama dedim içimden sanki ne zamandır tanışıyoruz da kızın tepkisizliği seni üzüyoru diyerek Arif’e ile sohpet ederek okula vardık . Kantine geçtik çay almaya giderken bu sefer bendem diyerek Ayten le beni masada bıraktı . Ben de cebimden para çıkmamasından çok Ayten’le Yanlız kalmaya sevinmiştim , Zaman dardı hemen Eee neler yapıyorsun alışabildin mi diyerek muhabbet açtım oda gayet olumlu şekilde cevaplamaya başladı tek sorunun erken kalkmaktan nefret ettiği olduğunu söyledi . Çaylar geldi dersin başlamasına 15 dakika kala içeriye Tolga ve arkadaşları girdi Arif’e masaya davet etse de kalabalık oldugu için hepimizi sığmayız diyerek teşekkür edip başka masaya oturdular .

** Kalan 15 dakikanın bitmesini hiç istemedim yavaştan aşık olmaya mı başlıyordum hoşlantı mı bilemedim anlam da veremedim ama Ayten’le konuşmak için inanılmaz derecede bir istek vardı içimde . Zil çalmış ilk dersin başlayacağı anlaşılmıştı hiç kalkmak istemedim masadan fakat gitmemiz gerekiyordu . Hemen kalkıp merdivenleri çıkmaya başladık Tolga ve arkadaşları da arkamızdan geliyorlardı Tolga arkadaşlarından birine Liverpool’u yeneriz İnönü de bizden kaçmaz diyordu sanırım 2 hafta kadar sonra oynanacak olan Beşiktaş – Liverpool malından bahsediyordu ne kadar ilgimi çekerse konuya dahil olmak istemedim . Sınıflara çıkmaya devam ettik Ayten gene bizden önce gitti bizde son katı çıktık sınıfa girdik . Tolga için ilk başkanlık günüydü çok da ipler tarzda değildi , ama gene de sessiz olun oturun susun gibi yetkilerini kullanıyordu .
** Fizik hocası Yeşim’i beklerken Arif’e o günlerde yasak olan telefonumu cebimden çıkarıp saate bakarken beni görünce hemen yanımda bitti , telefon kullanıyorsun demek numaranı ver hemen diyerek zoraki yaptı hoşuma gitmedi de değildi nede olsa bu sıralar kafamı meşgul eden insana ulaşamamış sağlayacak en yakın insandı Arif’e . Numaramı verirken Tolga sessiz olun diyerek beni uyardı , bende sessizim zaten dedim belliki birşeylere kafası bozuk neden gider yapıyorsun birader deyip yanımıza geldi ses tonu cok sertti ve öfkeliydi ayağa kalktım hayırdır dostum bir sorun mu var ne bu öfken dedim Arif’e de korkup aramıza girdi Tolga senden gıcık alıyorum arkadasım diyerek içini dökmüş oldu buna anlam veremedim ve peki kardeşim sevmek zorunda değilsin fakat böyle sınıf ortamında bağırıp çağırma bana dedim Arif’e yeter artık diyerek konuyu kapatmaya çalışırken hoca geldi ve bu küçük çaplı tartışma rafa kalkmış oldu .

** Yeşim derse gelmiş sınıfta bir gerginlik olduğu herkesin yüzünden belliydi , ilk 10 dakika kimse derse kendini verememişti daha sonda herşey normale dönmüşcesine ders işlenmişti , dersin sonu gelmiş aklımda tek soru şimdi ne olacak kavga mı çıkacak ? ne oluyor AMK ? Sorulanıydı ders bitti Arif’e hemen benim yanıma güvenlik görevlisi gibi geldi daha sonra kalktım be Tolga’nın yanına gittim hayırdır kardeş dedim ne yaptım ben sana? ortamı gerdiğimi fark ederek içimde de kalmasını istemediğimden soruyu sordum . Tolga da bilmiyor kanım ısınmadı sevemedim seni dedi ve kantine gidiyorum uzatma meseleyi dedi ve gitti . Sınıf buz kesmişti bu kadar erken bir gerginlik kimsenin beklediğiniz gelişme değildi . Bende bu cevaptan sonra önemli birşeyin olmadığını sende sakin ol Arif’e diyerek yerime geçtim teneffüsü kullanmadan yerime oturdum Arif’e de yerine geçti birden kapıdan arifenin yanına Ayten geldi bir anda ortamın gerginliği içimden çıkmıştı. Arifenin yanına geçerken bana da selam diyerek geçmesi beni inanılmaz mutlu etmişti .
** Arife birşeyler konuşup koşarak sınıfına giderken tekrar bana bakıp görüşürüz demeye getirdiğini düşündüğüm kafa sallamasıyla bir anda hiç birşey olmamış gibi mutluluk sarmıştı içimi , neden bu kadar Mutlu olduğumu , bu derece gülüşünün içimi ısıtmasının nedenini anlamış değildim kendime soruyordum sürekli fakat soruya erbap aramaktansa Ayten’in içimde işleyen bana huzur veren sohbetlerinin keyfini çıkarmak daha anlamlı geliyor ve kendime sorduğum bu sorunun hep cevapsız kalma nedeni oluyordu. Teneffüs bitmiş Tolga sınıfa gelmişti gene hoca gelene kadar ki vazifesini yapmak için ayaktaydı göz göze geliyorduk sürekli ama ikimizde gerginlik çıkmasın diye fazla uzatmadan bakışmaları kesiyorduk uzatmadan . Ders İngilizce Serdar hoca sınıfa gelmiş herkes le sohpet etmiş dersini işlemiş ve bitirmek üzere iken bana yan taraftan bir kağıt uzanmıştı arkalardan Tolga’dan geldiğini gördüğüm kağıdı açıp okumadan önce kafam da iki seçenek vardı ya tatsız bir olay olduğunu söylüyor yada mesele uzayacak çıkışta bir sıkıntı çıkartacak .

** Elinin sıcaklığı beni benden almıştı ilk defa yaşadığım bu his gerçektende dizilerde filmlerde izlediğimiz gibi insana herşeyi yaptıracak güçteymiş . Ayten yanımdan giderken Arkasından uzun uzun baktım çok çabuk gelişen bu sevgi tohumu fidanlarını vermeye başlamıştı bile . Bir yandan Tolga yı böyle görmek bir yandan arifenin bu şekilde kendini kaptırma sözü kafamı karıştırsa da herseye rağmen Ayten’le çok mutluydum lise güzel yerdi zorluk seviyesi artsada gerçekten güzel bir yerdi . Dersler ağırdı henüz eşit ağırlık , sayısal , sözel diye ayrılmadığı için her telden ders vardı sözelim iyi olmadığı için özellikle coğrafyada çakıyordum sürekli . Hiç birşey moralimi bozmuyordu hayatımda Ayten gerçeği vardı artık daha güçlü hissediyordum kendimi birşey olsa Can’ımı sıkan destek çıkacak biri var diye düşünüyordum .
Günler geçtikçe Ayten’e iyice bağlandım çok fazla dışarıda birşeyler yapmasakta okulda çok sık vakit geçiriyorduk .
Ayten gene bir gün sınıfa beni görmeye geldiğinde Gülcan’ı sordu kim bu Gülcan dedi oturduğu yeri göstererek Gülcan’ı ona gösterdim .
Benle biraz konuşup elimi tuttuktan sonra Gülcan’ın yanına gidip tanıştı Nasıl tanıştığını sorduğumda uzun zamandır gidip geldiğini kendisini çok güzel bulduğumu söyledim ona dedi . Kız ilişkisi işte sen bir Ada’mla tanışmak için böyle birşey söyle hayırdır birader derler Ada’ma . Bir şekilde konuya girip sık sık da Gülcan’la sohpet etmeye başladı Ayten 2 gün sonra kadar bana sevgilisi felan yokmuş diyerek müjdeyi verdi .
** Bu Mutlu haberi Tolgay’a ulaştırmam uzun Sürmedi tabiki . Tolga çok sevindi sevinmesine de eeee ne olacak ki şimdi sevgilisi yok diye hemen benle mi sevgili olcak AMK diyip hevesi kırık vaziyette oturdu Sıraya . Hemen kendisine bende öyle düşünüyordum ama bir şekilde oluyor hacı halledersin takma dedim . Vakit hızla geçiyordu Ayten le de birbirimize tanımış olduğumuz 1 haftalık süre son bulmuş süre sonunda olumsuz birşey konuşulmadan tüm hızıyla birlikte olmaya devam ettik . Biz Mutlu oldukça arifenin bana mesafeli olduğunu fark ettim bir türlü anlam veremediğim ve içimi kurcalayan bu tavrını bir an önce öğrenmem gerekiyordu . Okulda Ayten le vakit geçirmediğimiz tek an derslerdi onun haricinde 1 saat önce den okula gelmelerimiz teneffüsler sürekli birlikte geçiyordu. Arife ile kimya dersi öncesi konuşma ya çalıştım , neden böyle davranıyorsun dedim oda bana birşey yok saydek dedi ,ama kararlıydım sürekli bir tavır koyması Can’ımı sıkıyordu Arife lütfen dedim . Bak saydek sen Ayten’i benden iyi tanımıyorsun sana kendini kaptırma dedikçe daha çok üstüne titriyorsun Ayten’in kendine gel lütfen dedi , arife ne ima ediyorsun dedim lütfen kapalı konuşma ne varsa söyle bende bileyim madem bana zarar gelmesin istiyorsun söyle o Zaman açık açık dedim .
** Bak saydek Ayten çok çabuk sıkılır önce iyidir sonraları bozar şimdi öleceği insanları hemen harcar kardeşiyim biliyorum dedi . Bende bana yapmaz rahat ol ve artık bana tavır yapma rica ediyorum dedim . Oda Tamam Nasıl istersen deyip konuyu uzatmayacağını söyledi bende teşekkür ettim sağol beni düşündüğün için dedim . Sonuçta kız beni düşünmüş amkk kız kardeşini değil öncelikle beni düşünüyor önce kızsamda sorun çıkarıyor diye sonraları arifeye saygım artmıştı . Gene bir kimya dersi sonunda Ayten her zamanki gibi tanıma gelmişti elinde iki çay ile geldi ama çayların biri bana değil Gülcan’a gitti birinide kendi içti Tahminim tutmadı yanıma değil Gülcan’ının yanına geçti oturdu iyice sıkı arkadaş oldular . Bende gittim yanlarına Ayten’inin kulağına eğilip ben zaten çaydan çok seni görmeyi istiyordum dedim . Yüzündeki gülümseme arifeyi yanıltır tarzda oldu bu süreç boyunca .

**Okulun bir günü daha bitmiş çıkışta Ayten’in yanına gittim bugün birşeyler yapalım mı diye sordum . Ayten biraz başım ağrıyor bugünlük beni affedersen sevinirim dedi üstünde fazla durmadan peki dedim. Tolga arkamdan seslendi gel bizle der gibi İşaret etti bende Ayten’e dönüp bugünlük eve bırakmasam seni dedim karşılık olur gibi . Önemli değil saydek arkadaşlarına da Zaman ayır dedi . Elini tuttum görüşürüz deyip sıcaklığını alıp Tolga’nın yanına gittim arka kapıda tayfa geldikten sonra sigara içerek yürüdük çok sık tayfaya dahil olmasam da katılımım artıyordu . Bu durumdan şikayetçi kimse yoktu kafa çocuklardı hepsi de . Tolga Gülcan konusunu iyice kafaya koymuş ben teklif edeceğim saydek bu kıza dedi iyi düşünmüşsen arkandayım kardeş dedim kaybedeceğin bir şey olmaz belli kazancın bile olur diyerek cesaretlendirdim Tolga’yı . Akşam gene toplanacağız gelsene dedi Tolga kaç gibi dedim ararım ben seni dedi evlere dağıldık .
Akşam 7 gibi Tolga aradı dediği gibi açtım bizim okulun arkasında bir türbe var yanlarında da oturacak bir alan var tayfa arasında ” tepe ” diye geçiyor oradayız gelirsen bekleriz dedi Tamm dedim gelirim . Evden çıktım tarif ettiği yeri az çok biliyorum ama nereden çıkılır o türbe ye bilmiyorum .
**El mecbur geleceğim dedim artık bir kez evden çıktım yürümeye başladım o zamanların Sony k750i marka telefonunu kullanıyorum kulaklığı taktım irem – hayalet sevgilimi dinliyorum yol boyu 2 3 kez tekrar tekrar açtım yolu bitirdim türbeyi gördüm hava da sisli oturanlar var ama kim tam çözemiyorum sisten . Neyse bizimkilerdir diyerek yukarıya çıkan yolu bulmak için etrafı süzdüm baktım sol tarafta bir yol var yukarıya çıkıyor o yoldan gidip türbeye vardım çıkar çıkmaz zaten bizimkileri gördüm kiremitler konulmuş yerlere ortada bir Ateş yanıyor ufaktan elleri ısıtmak için . Kuruyemiş , cips , kola ne ararsan almış adamlar gır gır makara yapıyorlar futbol muhabbetleri yapıyorlar vakit geçiriyorlar . Beni görür görmez Tolga ayağa kalkıp hoşgeldin kardeş dedi bende hoşbulduk deyip cümleten selamın aleyküm beyler diyip boş kiremit birine oturdum . Kola doldurdular boş bir pet bardağa ardına da bir sigara çıkardım muhabbete ortak oldum . Ortamları çok samimi çok sıcaktı , akşamın ama konusu tabiki dönüp dolaşıp Tolga’nın Gülcan’a beslediği duygular ve bu duyguları Gülcan’la paylaşma fikriydi . Tolga ya gerekli konuşmayı sabah yapmama rağmen tekrar farklı kelimeler ile içeriği aynı olan cümleler kurdum cesaret vermek için . Tolga da anladı beni ve bakalım yarın ola hayrola diyerek yarın için olan bu sohpeti kapatmış oldu . Ortama 10 dakika kadar sonra başka biri daha dahil oldu .
** İsmi Hasan olan bu arkadaş okulu bırakmış bir kuyumcu tamircisinde çalışıyormuş yaşı bizden 2 yaş büyük ama sohpeti bizle eşit derecede götüren bir arkadaş . Onlada tanışmış oldum ve Tolga’nın tüm arkadaşları ile kaynaşma fırsatım oldu Çağlayan akşamın sonlarına doğru okula bizle gelsene kardeş dedi buluşma yerlerini söyleyedi tabi Ayten var aklımda o iş zor biraz ama inşallah kardeşim denk gelirsek geliriz dedim fazla meseleyi uzatmadan . Oda Tamm kardeş dedi , ateşi söndürüp ayaklandık bir cadde turu yaptıktan sonra evlere doğru dağılmak başladık . Eve çıkmadan önce acaba Ayten’i arasam mı diye düşündüm ki gene aklıma ben kızla sevgiliyim el ele tutuşuyoruz ama telefonu yok bende gerçeği geldi aklıma . Aramaya karar verdim hazır aklımda iken sorarım numarasını hem diye arifeyi aradım açan olmadı bir sigara yaktım sigaranın yarısına gelirken Arife çağrı bıraktı hemen geri döndüm Ayten çıktı telefona Can’ım nasılsın dedim. iyiyim diye cevap veren Ayten konuşmaya çok da istekli gelmedi bana aradığımada çok sevinmiş görünmüyordu . Dedim bir şeye mi Can’ın sıkkın hayırdır dedim . Yooo sana öyle gelmiş dedi bende açıkcası bu tavır dan sonra konuşma isteği kalmadı peki o zaman iyi geceler dedim kapattık telefonu . Ne telefonunu isteme ne bir özledim yarın görüşürüz bir anda hevesimi Kursağımda bırakmıştı . Sigara dan son kez nefes alırken arifenin bana dedikleri aklıma gelmeye başlamıştı acaba arife haklımıydı…
**Okula iyice alışmıştım sevgilim olmuş arkadaşlarım olmuştu özellikle Tolga ve arkadaşları ile her geçen gün samimi olmaya başlamıştık . Ayten o akşam hevesimi Kursağımda bırakınca okula beraber gidesim içimden gelmemişti , Çağlayan’ın teklifi aklıma gelip sabah buluşma yerlerine bende gittim çağrı Tolga Çağlayan da gelince selamlaşıp birlikte okula geçtik biraz sohpet muhabbet derken , Tolga çağrıya küfürler saydırıyor çağrı da dinliyordu ne oldu diye araya girince olayı anlattı Tolga . Çağrı lise 1 i ikinci kez okuyormuş bu sene ve devamsızlığı da çokmuş her gün okul birlikte gitmelerine rağmen çağrı gene kaçıyormuş okuldan . Tolga da bu duruma çok kızıyor küfür ediyordu çağrıya devamsızlık yapma kalacaksın gene atılacaksın diye ama çağrının pek umrunda bir durum değil di sanki fazla iplemiyordu . Okula yakın bir mesafe kala Tolga ortak aldıkları paketten herkese birer tane verdi İçel’im de şunu da girelim okula dedi , sigaraları yakıp bir araya girdik sohpet devam etti, çağrı küfürler son bulunca sessizliğini bozdu okumak istemiyorum Hasan’ın çalıştığı yerde çalışacağım dedi ve niyetini açık açıl belli etti Tolga ve Çağlayan ne kadar dil döksede Ada’m okumak istemiyordu ve o gün 16 17 olan devamsızlığını belli ki 20 yapıp en kısa sürede okuldan attıracaktı kendini . Sigaraları içtikten sonra okula yöneldik girişte Ayten be arifeye denk geldik arifeye günaydın deyip kantine geçtim Tolga ve arkadaşları ile ikram edilen sigaraları çay olarak masaya geri koydum futbol muhabbeti yaprak derse kadar vakit geçirdik .
** Ayten ve Arife de kantinin bizim olduğumuz yerin çaprazında oturuyorlardı Ayten her Zaman ki gibi uykusuzluktan dolayı bitkin duruyordu . Tolga neden gitmiyorsun kızın yanına ye sordu boşver dedim hep birlikteyiz sıkmayım hem kızı dedim geçiştirdim. Ama benim için geçiştirilecek bir mevzu muydu dünkü konuşma tarzı bilemiyordum mutlaka yanıma gelip izahını yapmasın gerekiyordu Aslında bu kadar abartmanın sebebi arifenin söyledikleriydi sanki arifenin haklı mı acaba diye düşünmeme yol açan Ayten’im bu tavırları Can’ımı sıkmıştı .

Ders zili çalınca kantinden çıktık , Ayten yukarıya çıkarken montumdan çekti nasılsın dedi , yavru kedi gibi sırnaşmaya başladı aklımca oyun istiyordu . İyiyim deyip ciddi bir tavırla durumun ciddiyetini de ona hissettirmiş olacağım ki özür dilerim Dün için biraz moralim bozuktu sana denk geldi üstüne alma Lütfen deyip konuya giriş yapmış oldu . Bende peki dediğin gibi olsun deyip sınıfa çıktım çok fazla yüz vermedim . Tolga için bu gün büyük gündü Gülcan ile konuşmaya kararlıydı akıl taktık istiyordu benden , fakat ben o kadar tecrübeli değildim pek yardımcı olamadım ama elimden geldiğince itici güç olmaya çalıştım . Tolga 2.dersin sonunda ki teneffüs de Gülcan’ın yanına gidip birşey içermisin diye sordu Gülcan hayır teşekkürler deyince Tolga peki o zaman diyip yanına oturdu birşey konuşacaktım dedi, Gülcan kabul edip Tolgay’ı dikkatli şekilde dinlemeye başladı o sırada Ayten geldi sınıfa yanıma oturdu oda Gülcan be Tolga arasında geçen bu konuşmayı takip etmeye başladı , konuşmamakta birbirimizle o sürede elimi sımsıkı tuttu Ayten ama hiç konuşmadım , odak noktam Tolga be Gülcan’dı . 5 dakikalık bir konuşmadan sonra Tolga dışarıda çıktı ne kadar merak etsem de Ayten ellerimi kelepçelemişti sanki bırakacak gibi değildi en azından ağzımdan bir kaç laf alana kadar gitmeyeceği kesindi inatçı bir yapısı vardı .

** En sonunda Ayten lütfen bir daha bana Dünkü gibi davranma dedim , özür dilerim üstüne alınma lütfen sana karşı bir tavır değildi dedi peki deyip konuyu uzatmadım . Okul çıkısı birşeyler yapalım o zaman dedi, bende karşı çıkmadım olur araşırız diyerek olumlu yanıt vermiş oldum , zil çalınca Ayten kulağıma doğru eğilip üstüne alınma seni seviyorum saydek dedi bu AramIzda ilk seni seviyorum lafının kullanıldığı andı , bende seni dedikten sonra numarasını istedim unutmadan . Telefon kullanmadığını ama Hattının olduğunu söyledi arada arifenin telefonuna takıp kullanıyormuş , olsun gene de ver dedim yazdı numarasını edebiyat kitabının ilk önsöz sayfasına ve sınıfına doğru gitti . Hemen hemen aklımda ki ve kalbimdeki çatlaklar bu konuşma ile iyileşmişti tekrarlanmaz umarım diyerek kendimi telkin ettim . Tolga sınıfa tekrar geldiğinde morali biraz bozuk gibiydi yanıma geldi ayrıntıları sordum kısacası kız ben seni tanımıyorum evet demem için sana tanımam lazım demiş ayten gibi açık kapı bırakmış , bende üzülme dedim tanıt kendini En iyi şekilde emin ol kabul edecektir deyip teselli ettim Tolga’yı .
Haklısın dedi Tolga ve meseleyi kendi için depresif bir hale getirmeden rafa kaldırmış oldu .

** Günler ne de çabuk geçiyor du daha liseye yeni gelmiştik alışmıştık ki bir anda yazılılara 1 hafta kalmıştı her hoca ne Sorarım ile son 1 haftayı tekrarlar yaparak geçiriyordu . Dersleri de az biraz dinlemiştim ama çok da vakıf değildim tam anlamıyla konulara . Tolga o sıralar derslerle pek ilgilenmiyor fırsat buldukça Gülcan’ın peşinde dolaşıyordu . Derslerde kağıtlara birşey çeker yazıp yolluyordu Gülcan’a . Zaman geçtikçe de Gülcan Tolgay’a olumlu tepkiler vermeye başlamış çok geçmeden de sevgili oldukları haberini Tolga’dan duymuştum . Çok sevindiğimi söyledim . Tolga mutluluktan havalardaydı fakat acilen inmesi gerektiğini yoksa kalacağımızı hatırlatıp ayaklarını yere bastıran gene ben olmuştum . O sıralarda da çağrının okuldan atıldığını öğrenmiş olduk çok geçmeden de Hasan’ın yanına işe girdi çalışmaya başladı . Bizim çağrıya kızma ya bile fırsatımız yoktu zira bizde derslerden kalacaktık bu gidişle , ders çalışmaya başladık kütüphane de Arife de Zaman Zaman bize katılıyordu benim matematiğim çok iyiydi arife ve Tolgay’a matematik çalıştırıyordum , onlar da bana coğrafya dan anladıklarını anlatıyorlardı . Çalışmalara Zaman Zaman Ayten de katılıyordu o süreç de çok yakınlaşmadık Aytenle sadece merhaba günaydın tarzı selamlaşmalar ile başlayıp görüşürüz iyi günler ile biten 1 haftalık bir süreç sonun da yazılılar başladı hemen hemen hepsinden iyi sonuçlar alacağımı düşünsemde fizik ve coğrafya ikinci yazılı ve sözlü notlarına ihtiyacım olacak gibi duruyordu . Yazılıların stresi bizi çok germişti . Tolga o gün Ayten ve arifeyi de alalım Gülcan da gelir sinemaya gidelim dedi, bende iyi fikir kabul ederlerse mahsun Kırmızıgül’ün beyaz Melek filmine gideriz dedi Tolga . Aytenin yanına gittim teneffüste durumdan bahsettim olur Can’ım dedi ne zamandır birşeyler yapmıyoruz iyi olur dedi bende güzel o Zaman dedim biraz sohpet ettikten sonra sınıfa çıktım tekrar . Tolga da Gülcan’a söylemiş olumlu sonuç almış Arife ise gelmek istemedi siz gidin deyip aradan çekildi . Cuma günü okuldan çıktık ve yarın için plan yaptık hangi sinemaya gideceğimizi konuştuk . Öğlen 2 de gideceğimiz sinema için hazırlığımı yaptım 1 gibi evden çıkıp Ayteni almaya gittim , aradım arifeyi Aytene söyle aşağıdayım dedim Arife beni buz kestiren o sözleri söylerken içim soğumuştu resmen …

**Ayten evde yok lafını duyunca kafam yerinden çıktı dedim AMK hayırdır o kadar konuştuk plan yaptık gittim sordum geleceğim dedi şimdi nerede diye düşündüm daha sonra Tolga’yı aradım kardeşim Ayten ekti ortada yok siz Gülcan’la gidin ben tek gelip rahatsız etmeyim sizi dedim . Tolga yok oğlum saçmalama gel dese de istemedim kafam da Ayten neden böyle birşey yaptı ve nerede diye düşündüm durdum bildiğin ekildim amk telefonu da yok kızın bildiğim halde numarasını aradım , aradığınız kişiye şu an ulaşılamıyor diyen kadının İngilizce olarak aynı cümleyi kurmasına kadar telefonu kapatmadım şok oldum resmen nerdeydi bu kız . Biraz mantıklı düşündükten sonra arifeyi tekrar aradım Ayten geldi mi dedim hayır dedi o Zaman aşağıya in arife senle konuşacaklarım var dedim ama şu an müsait Değilim dedi başından savar bir Havası vardı şansımı biraz daha zorlayıp sen nereye gittiğini biliyormusun diye sordum gene kısa bir cevap La hayır dedi gelince arasın beni dedim kapattım telefonu . Yaklaşık 2 saat kadar Sivas’ın istasyon caddesini defalarca turladım . Hava da soğuktu üşümeye başladım eve gitmeye karar vermişken telefonum çaldı arayan arifeydi …

** Telefonun ikinci kez çalmasına müsade etmeden hemen alo dedim , arayan Ayten nasılsın diye sormak üzereyken ağzına lafı tıkıp nerdesin sen !! Diye bağırdım . Ayten böyle bir tepkiyi bekliyordu sanki hiç şaşırmadan . Bir süre sessiz kaldı konuşsana kızım nerdesin dedim , Ayten konuşmamakta ısrarlıydı peki o zaman evine geliyorum deyip blöf attım . İnandı geleceğime dur tamam deyip anlatmaya başladı . Biraz kafamı toplamam lazımdı yüz yüze konuşulacak şeyler deyip geçiştirmeye çalıştı . Hayır şimdi söyle dedim ama pazartesi okulda konusuruz saydek lütfen üstüme gelme dedi . Bende üstüne gidemedim zaten kontörüm az kalmıştı kapandı kapanacak telefon Tamm Ayten istediğim gibi olsun deyip eve Doğru gittim ne olur be olmaz diyip cebimdeki 10 lira ile parça kontör yüklettim . Sigaram da az kalmışı artan 2,5 tl ile marketten kırmızı lark aldım . Ard arda 2 tane yaktım kafamda çok fazla soru vardı . Eve geçtim babam yanına çağrıdı oda fark etti bu saçma hallerimi dersler Nasıl diyip sıkıştırdı beni iyi deyip geçiştirdim . Yatağa geçtim sıkıcı hayal kırıklığıyla geçen bir hafta sonu başlangıcı yapmıştım .
**Düşenceli geçen bir gece sonunda pazar günü dinç şekilde güne başladım . Aklıma pazartesi günün Ayten’in yapacağı açıklama vardı ama çok üstünde durup depresif bir hal almamak için saat 12 gibi Tolgay’a mesaj attım buluşalım birşeyler yapalım gibisinden planın var mı bugün yazdım gönderdim. Tolga tepede bizim arkadaşlarla buluşacağız gel sende yazıp gönderdi . Tamm haberleşiriz gene deyip kahvaltı yapıp üstünü değiştirdim evden çıktım , Tolgay’a tekrar mesaj attım çıktım ben nerdesiniz diye yoldayız bizde direk tepeye gel kardeşim dedi bende yavaş yavaş gitmeye başladım o dönemlerin ünlü şarkısını yapan gökçe Kırgız dinliyorum gene 2 3 kez dinledim saplantılı bir hal alacağım o dönemlerden belliydi zaten bir şarkıya bile saplanıp yenilikleri red edişim ileride başıma dert açacağından habersiz tepeye çıktım gene bizimkiler malzemeleri almış sohpete koyulmuşlar . Yanlarına gittim Tolga’nın yanında duran boş kiremite oturdum . Ben geldiğimde sohpet çağrının okulu bırakması üzerineydi ben dahil olmak istemedim ne de olsa Ada’mla yeni tanışıyorum vaaz vermek istemedim . Çağrının kararına tepkiler bittikten sonra Tolga dünü sordu ne oldu ne yaptınız dedi bende bilmiyorum ki ne diyim yarın öğreneceğim deyip siz ne yaptınız dedim Tolga’nın keyfi yerindeydi belliki dün iyi geçmiş gayet mutluydu ama çağrıya kızgındı hala Panpam olan Tolga kendinden çok arkadaşlarını düşünürdü …
** Türlü türlü muhabbetlerin döndüğü 2 saatlik süre sonunda soğukta bastırınca yürümeye başladık Tolga yürüyün Lan bir cs partisi atalım diye fikir sundu o Zaman’lar neredeyse her internet kafede cs 1.5 efsanesi vardı çok aşina olmasam da takıldım peşlerine girdik kafeye , Tolga ben çağatay eşleştik karşıda çağrı Çağlayan Hasan baya sardı kaybettik tabi amk hayatımda kazandığım bir alan yok zaten o Zaman’lar dert etmemiştim şimdi yazın a hatırlayınca Beşiktaş gibi iyi şeyler yapıp loser bir karakterim olduğunu anlıyorum . Kaybettik hesapları da ödedik masalar da boş kalmıyor kola,cips felan hesap kabarık geldi tabi söve söve ödedik . Bu cs partilerini anlatacağım geri kalan dönemlerde neredeyse her akşam yaptık eğlendik sövdük küçük çaplı atışmalar yaşadık ama hiç bir zaman evlere kalp kırıp dağılmadık . O günü de bu şekilde bitirip hafta sonunu bitirdim sabah büyük buluşma vardı Ayten ne diyecekti acaba arayıp sormadım da hiç pazartesi yi bekledim sadece . Sabah kalktım erkenden okula giderken de Ayteni almaya gitmedim dümdüz bizimkilerle buluşup sigaraları tüttürüp okula geçtim kantine geçtik çayları yudumladık yarıya kadar içtikten sonra Ayten ve arife de kantine geldiler . Tolga’nın çok yakınında oturuyordum görür görmez Ayteni biraz geri çıktım yanıma gelmek ister gelmekten vazgeçer şimdi diye . Ama Ayten hiç bana yönelmedi zil çaldı sınıflara çıktık Ayten gene gelmedi sinirlerim bozulmaya başlamıştı iyice ilk derse girdik teneffüs oldu gene ortada yok artık sabır edemedim arifeye senin bildigin birşey var mı ne oluyor birşey söyle dedim . Git kendisiyle konuş saydek deyip geçiştirdi beni . İkinci derse girdik aklım fikrim durdu teneffüs oldu gene dayanamadım Ayten’in sınıfına gittim bir şekilde ….
** Sınıfa girdim sırasında uyuyor du yanında o sıralar samimi olduğu bir kız arkadaşı vardı sinirli olduğumu anlayınca kız suratımdan kalk dememe gerek kalmadan kalktı Ayten’in yanına oturdum seslendim Ayten kalkar mısın diye . Kafasını kaldırdı efendim saydek dedi . Çok rahat bir tavrı vardı bu rahatlığı beni daha çok sinirlendirmişti Ayten dalga mı geçiyorsun dedim ne oluyor ne bu tavırlar ne yapmaya çalışıyorsun sen dedim , ilgi mi istiyorsun amacın ne kızım dedim . Saydek bilmiyorum dedi , neyi bilmiyorsun Ayten dedim neden bu şekilde davrandığını Nasıl bilmiyorsun dedim , herşey çok çabuk gelişiyor ayak uyduramıyorum saydek dedi . Aklıma gelen ilk şeyi söyledim o an ki sinirle sevmiyorsan, yada hislerin sevgiye dönmeyecek kadar azsa siktirrrr olur giderim bu tarz çocukluklara gerek yok deyip yanından gittim . Sınıfa çıktım biraz olsun rahatlamıştım ama sinirim tam geçmemişti arifenin yanına gidip sen de birşeylerin farkındasın Arife ve bana açık açık söylemiyorsun bu mesele de bir pislik çıkarsa sende sorumlusun deyip yerime geçtim içim biraz olsun soğumuştu .
**Hemen hemen her sınavdan yüksek notlar almıştım ama coğrafya dan belimiz bükülmüştü , düşük bir not Ada’m da çok kasıyor mecbur ikinci yazılıda yüksek alıp derse katılmam gerekiyordu yoksa peder beni yazın ki gibi darlayacaktı . Ayten’le yaklaşık 2 gün hiç konuşmadım oda yanıma gelmedi bende gitmedim göz göze gelince de kafamızı çevirdik ayrıldık mı ne bokk oldu bilmiyordum açıkcası . Pek de kafama takmadan en azından fazla birşey yaşamadık buda buruk bir aşk hikayesi olur deyip kendimi coğrafya ya adadım sürekli çalışıyordum . Akşamları da cs partileri yapıp kafa yasıyorduk bizimkilerle . Gene bir akşam kafeden çıktık gırgır şamata sigaraları yaktık konuşurken telefon çaldı Arayan Arife açtım telefondaki Ayten di saydek dedi çekingen bir ses tonu ile Ayten olduğunu duyunca telefondakinin bizimkilerin yanından biraz uzaklaştım Rahat Konuşmak için , efendim Ayten dedim . Nasılsın ne yapıyorsun diyip konu açtı . Bıraktığın gibiyim işte deyip ses tonunun biraz daha çekingenleşmesine yol açtım . Bende iyiyim sağol sesi halbuki sormamıştım Nasıl olduğunu , iyisindir şüphem yok dedim . Böyle yapma saydek sadece olayların fazla hızlı geliştiğini ve ayaklarımızın yere daha ağır be daha sağlam basmamız gerektiğini söyledim sana dedi . Bende bunu böyle söylemdin Ayten sallamaz iplemez bir tavırla beni ekerek bekleterek geçiştirerek tavır koydun dedim . Özür dilerim ben seni kaybetmek istemiyorum çok düşündüm lütfen uzatmayalım bu meseleyi dedi . Kalbim samimiyetine inansa da mantıken çok da inanmamıştım yeterli bir açıklama değildi bu söyledikleri . Çok da kırmadan yüz yüze konusuruz Ayten şimdi müsait Değilim deyip bizimkilerin yanına döndüm .

**Tolga durumu anladı hemen çözdünüz mü sorunları kardeşim dedi bende bakacağız kardeşim de zor gibi görünüyor dedim . Yavastan kafe önünden gitmeye başladık . Benim yol herkesten önce ayrıldığı için selamlaşıp eve doğru yöneldim . Eve gittim gene babam darladı ders çalış sene başı böyle değildin deyip Akşam azarını da atmış oldu . Odama geçtim msn açtım sohpet edecek kimse yok haliyle kafa da dağıtacak bir ortam yok futbol haberlerine göz gezdirdikten sonra yatağa geçtim müzik dinledim , kafamı dağıtmaya çalıştım şimdi bu kız yanıma gelse telefonda söylediklerini söylese red mi edecektim yada Nasıl red edecektim üzmek kırmak istemiyordum Ayten’i ama çok da kızgındım ona . Biraz düşündüm acaba geleceğimiz olur mu bu kızla deyip kendime sorular sordum ama cevaplar hep Ayten’in tarafında sıkışıp kalıyordu sürekli bir oyunbozanlık yapıyordu . Arife nin dedikleri gibi Ayten çok çabuk harcıyordu ellerine teslim edilen değerleri. Kafa yaktım baya sonra da uyudum yarın ola hayrola deyip . Sabah uyandığımda bir mesajla uyandım ayten kendi numarasından mesaj atmış sanırım arifenin telefonuna takmış hattını . Hazırlandık biz seni bekliyoruz bizi alıp öyle geç gelince de arifeye mesaj at yazıyordu mesaj da . Üstümü değiştirip annemle sohpet ede ede kahvaltı yapıp evden çıktım . Ayaklarım geri geri gidiyordu ne tepki vereceğimi bilmiyordum Aytene ama tek bildiğim şuydu üzmek kırmak istemiyordum Ayten’i sinirlerim eskisi kadar taze değildi mantıklı şekilde konuşup çözüm bulabilir yada insan gibi olmuyor deyip bitirebilirdim. Evin önüne geldiğimde arifeye mesaj attım geldim bekliyorum diye . Çok geçmeden indiler aşağıya Ayten neredeyse tanıdığım günden itibaren ilk kez bir sabah bu kadar dinçti . Günaydın nasılsın sohbetlerinden sonra ben genelde arifeyle sohpet ediyordum çok fanatik Galatasaraylı olan arifeye takılıyordum Galatasaray üstünden kızıyordu tabi haliyle , Ayten ise benim ona dönüp söz vermemi beklercesine hiç konuşmadan yürüyordu . Okula yaklaşınca Ayten bana dönüp saydek biz biraz daha yürüyebilirmiyiz dedi yok diyemedim Arife ben geçiyorum o Zaman deyip okula girdi . Ayten’le yürümeye başladık yüzleşme zamanıydı .

**Evet Ayten seni dinliyorum dedim . Saydek bak beni yanlış anlıyorsun sürekli bu durumu abartıp içinden çıkılmaz bir hale getirmeye gerek yok dedi . Bende akşam telefonda ne dediysem o Ayten senin bana karşı tavırların mantıklı gelmiyor sana anlam veremiyorum saçma sapan işler peşindesin işleri karmaşık hale getirsen ben Değilim sensin , eğer ayaklarımız sağlam bassın acele etmeyelim demekle amacın bunu beni ekerek yapma bende insanım anlıyorum halden laftan sözden dedim . Tamm o konuda haklısın ama seni kuramadım o gün geride dönemedim konuşmak için Zaman’ımız yoktu gibi saçma sapan şeyler zırvaladı nedense hiç inandırıcı gelmiyordu sözleri ama içimde ona dair bir sevgi vardı ve buda ona inanmam için mantığımı zorluyordu . Ayten elimi tuttu hadi okula gidelim saydek uzatmayalım bir daha böyle birşey olmayacak dedi o anda red edemeyip akışına bıraktım . Okula doğru yürüdük yaklaşınca ellerimiz ayrıldı sınıfına bıraktım görüşürüz deyip sınıfa çıktım . Beni bekleyen başka bir insan da arifeydi , tam olarak içim de kabul etmemişti Ayten’in söylediklerini zaten birde üstüne arifenin kız kardeşim böyledir seni uyardım dinlemedin ve hala dinlemiyorsun Aytene çok güvenip iş yapma dedi barışmamız hiçte beni Mutlu etmemişti hele de arifenin bu sözlerinden sonra . Arife üstüme gelme kafam karışık lütfen dedim geçtim sıraya yığıldım resmen ben niye bu Ateş’in içine girdim AMK diye sordum kendime . Hele de arifenin Ayten’in kardeşi olması ve buna rağmen açık açık kardeşini bu derece ifşa eden kötüleyen sözleri iyice midemi bulandırmaya başlamıştı .

**Dersler akıp gidiyordu Ayten teneffüsler de neredeyse hiç vakit kaybetmeden yanıma geliyordu biraz kendimi çeksem de genelde samimi davranmaya özen gösteriyordum kafam daki sorular cevabını bulmamıştı çünkü . Çok hissettirmedim ona olan güvensizliğimi bu şekilde devam ettik bir süre sinemaya gittik kafelere gittik ne isterse onu yaptık iyi de vakit geçiriyorduk yüzü gülüyordu . O sıralarda kendine telefon aldı Ayten Samsung e250 . Avea’nın o Zaman 5000 Avea içi 500 her yöne sms kampanyası var ikimizde 5000 Avea yı seçip ayrı olduğumuz Zaman’lar konuştuk sohpet ettik gelecekten bahsedilen konuşmalar yaptık . İkinci yazılılar geldi çattı tek çalışmam gereken coğrafya dersinde konular birikmişti ama bu gelişmeler engel olmuştu bana . Yazılı haftası arife ve Tolga ile sürekli coğrafya çalıştık bende onlara gene matematik çalıştırdım Ayten’in sıkıntılı dersi olmamasına rağmen oda gelip bizle kafa patlatıyordu . Yazılı vakti gelmişti coğrafyadan sınava girdik iyi geçti ilk dönemi anlaşılan zayıfsın kapatacaktım kış tatili rahattık evde peder ile de sıkıntı çıkmayacaktı . Okulun son haftası sınıf mevcudu git gide azalmaya başladı arife Tolga ben Gülcan ve 4 5 kişi vardık sınıfta Ayten de o dönemler derslere bizim sınıfta girmeye başlamıştı devamsızlığım yok zaten bırak yanında kalayım diyip beni ikna etmişti . Beraber oturduk boş geçen son hafta derslerinde beraber müzik dinledik sohpet ettik Arife de bize katıldı çoğu Zaman Mutlu olduğumuzu görüyordu ama içinden Ne geçiriyor bilmiyordum .

Yorum bırakın